Birinci dereceden koruma alanı belgesiyle ayrıcalıklı tatil isteyen konuklarını ağırlayan İğneada, popülaritesi yüksek turizm merkezleri arasında geliyor. Tanınırlığı yüksek birçok ünlü noktaya ev sahipliği yapan belde, dünyanın dört bir yanından gördüğü rağbetle dikkat çekiyor. Dünyada yalnızca üç adet olan longoz ormanlarının bir tanesinin sahibi olan belde, aynı zamanda dünyanın en büyük langoz ormanına sahiplik ünvanı taşıyor. Böylelikle dünyaca ünlü pek çok belgeselin çekim alanlarından birini oluşturuyor. Çoğu lehçede yabani hayvanlar için kullanılan longoz terimi de aslında buradan, İğneada’dan geliyor. Yarısı Trakya, diğer yarısı Karadeniz’de kalan, İstanbul’un kıyısında yer alan talihli coğrafyasında Tekirdağ, Lüleburgaz ve Edirne ile iç içe yaşıyor. Pek tabii Kırıkkale’nin Demirköprü ilçesine bağlı beldeyi nitelikli kılan değerleri bunlarla sınırlı kalmıyor. Konforlu bir tatil sunan düzenli yapısıyla minicik bir kasabayı andırırken; tanıdıkça yeni bir güzellik sunan kocaman bir deve dönüşüyor. Metropol kentlere bir adım mesafede hayata yakın; bir yanı Karadeniz, diğer yanı Bulgaristan’a bakan özel köşesinde dünyadan tamamen uzak kalabilmenizi sağlıyor. İncecik, altın sarısı kumlarının üzerinde ışıldayan sığ denizleriyle, yüksek standartlarda hizmet sunan ferah otelleriyle görenleri kendine bağlıyor

İğneada’da Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler

Trakya’nın en doğu, Karadeniz’in en batı kasabası İğneada, köklü tarihi kadar günümüzün de en önemli geçit noktaları ve yerleşim birimlerinden bir tanesi. Hem Marmara hem Karadeniz için ayrı bir öneme sahip beldede yaşanmışlıkların zenginliğini yansıtan sonsuz bir dünya hayat buluyor. Zengin kültüründe barındırdığı ilgi çekici gezi rotalarının başlangıcını Bulgaristan’dan gelen Selvet geline yuva olan İğneada Feneri ve hemen yanında duran Gardiyan Binası oluşturuyor. Sultan Abdülmecit tarafından Fransız sanatkarlara yaptırıldığı için Fransız Feneri olarak da nitelendirilen tarihi yapı kadar beğeni kazanan bazı noktaları ise şu şekilde belirtmek mümkün oluyor:

  • Osmanlı’nın ilk savaş entütüsü olan Fatih Dökümhanesi
  • Tarihi Roma döneminin garnizonu olan Sislioba Kalesi
  • Sulu Mağara, Kız Mağarası ve Kuru Mağara’dan oluşan Dupnisa mağaraları
  • İstanbul’daki Telli Baba’nın kardeşlerinin mezarları olan Derviş Ali Baba ve Liman Baba türbeleri
  • Bizans döneminin ünlü karakolları arasında yer alan Pınarhisar Kalesi
  • Sonunda harika bir salıncakla karşılaşmanızı sağlayan Şahindere Köprüsü

Beldenin en ünlü tarihi noktaları arasında gelen Tarihi Monopetra Kayalıkları ise yalnızca kendini değil, en güzel Karadeniz ve Trakya manzaralarını seyir imkanı sunuyor. Bölge tarihini daha yakından tanıyabilmek içinse rotanızı Bulgaristan sınırında yer alan ünlü Rezve Deresi’ne devirmeniz gerekiyor.

İğneada’nın Doğal Güzellikleri

Tertemiz havasında sağlık bulurken seyrine doyulmaz güzelliğine kapılacağınız doğal güzellikleri, İğneada’yı vazgeçilmez kılan değerlerin başında geliyor. Çoğu büyük kenti geride bırakan tabiat zenginliği ve dahası ayrıcalıklı tabiatıyla benzersizliğin tanımını oluşturan beldenin en ünlü harikasını Longoz Ormanları oluşturuyor. Bulanıkdere Langozu’nu takip etmek dahi onlarca sürprizle karşılaşma olanağını beraberinde getiriyor. Özellikle su cenneti ormanlarında yer alan göller ve koylar görülmeyi kesinlikle hak ediyor. Dolapdere’den deniz gölüne kadar uzanan ve beldenin en büyük gölü olan  Dünyanın en zengin kuş ve hayvan türlerine ev sahipliği yapan bakir alanlarda yer alan Hamam, Pedina, Ramana, Erikli, Mert, Aypoloz ve Saka gölleri, güzellikte birbiriyle yarışıyor. Peri masallarını andıran dokusuyla Trakya’nın en güzel şelalesi olma ünvanına erişen Zindandere Şelalesi, dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin odak noktasına dönüşüyor. Öte yandan yarışa dahil olan Cehennem ve Bıçkıdere şelalelerinin sahip olduğu eşsiz manzaralar, görenleri kendine bağlıyor. Belgesellerde gördüğünüz karelerin içine dahil olmanızı sağlayan Beğendik Köyü ceylanlar, karacalar, boğalar, tilkiler ve daha birçok yabani hayvana yuva olan topraklarını konuklarına da açıyor. Ormandan yürüyerek ulaşabileceğiniz Sislioba Köyü, cennetten bir köşe sunan Limanköy, Istranca Dağları’na erişim sağlayan Sarpdere Köyü daha pek çok harika, İğneada’da sizi bekliyor.

İğneada Plajları Hangileridir?

Türkiye’nin en uzun sahil şeridine sahip olma ünvanına sahip İğneada’nın incecik kumlarına uzanıp denizde yüzebileceğiniz pek çok plaj yer alıyor. Belde merkezinde yer alan İğneada Plajı, günübirlik ve uzun süreli İğneada tatiline gelen tatil severlerin en çok rağbet ettiği adres olarak öne çıkıyor. Etrafında yer alan sosyal donatı alanları ve yeme-içme mekanları sayesinde ihtiyaç duyabileceğiniz türlü olanaklara yakın olabilmeyi mümkün kılıyor. Kökleri suların içinde kalan ağaçların arasında ışıldayan altın sarısı kumlarıyla cenneti andıran Limanköy Plajı, maviyle yeşilin birbirine kavuştuğu kıyılarından denize girebilme imkanı sunuyor. Yarımadayı andıran biçimiyle klasik bir koy atmosferi sunan plajın sahip olduğu korunaklı yapı, tertemiz havasına eşlik eden en özel detayı oluşturuyor. Ceylanların köyü Beğendik Köyü’nün ünlü Plajı, yakınında yer alan göllerde de yüzebilme imkanı sunuyor. Beldenin popüler plajlarına eşlik eden diğer plaj seçenekleri kadar beğeni kazanan bakir koy ve sahiller ise sakinlik arayışında olan tatil severler için eşsiz birer çözüme dönüşüyor. Belde plajları arasında ayrıca kulüp tarzında hizmet sunan, havuz ve kaydırak gibi olanaklar barındıran ücretli plaj seçenekleri yer alıyor.

İğneada’da Ne Yapılır?

Özellikle yaz aylarında onbinleri bulan ziyaretçisine rağmen dileyene yalnız kalabilme imkanı sunabilen İğneada, uçsuz bucaksız coğrafyasında birbirinden heyecanlı pek çok aktiviteye de imkan tanıyor. Hayatınızın en renkli deneyimlerine adım atmanızı sağlayan trekking aktiviteleriyle erişebileceğiniz kuş ve yabani hayvan gözlemciliği, bu aktivitelerin başında geliyor. Dilerseniz fotoğraf veya video çekerek kendi belgeselinizi hazırlamanıza da olanak tanıyan Longoz ormanlarında yapabileceğiniz botanik gözlemciliği, uluslararası kurumlar tarafından korumaya alınan yeni bitki türleriyle tanışma imkanı sunuyor. İğneada’da keyifle yapabileceğiniz diğer aktiviteleri ise şunlar oluşturuyor:

  • Kano turu
  • Balık avcılığı
  • Bisiklet turu ve ATV safari
  • Rüzgar sörfü
  • Piknik
  • Mantar toplama turu

Gündüzünde sıra dışı alışveriş olanakları, gecesinde farklı eğlence deneyimleri sunan İğneada’da günün her saati keyif veren sosyal aktivitelere de erişmek mümkün oluyor. Restoran ve kafelerinde hazırlanan leziz menülerinden tatmak, Limanköy’e gidip köy kahvaltısı yapmak, aldığınız hazzı ikiye katlamanızı mümkün kılan hoş detaylar olarak göze çarpıyor. Beğendik Köyü’ne giderek ardı arkası kesilmeyen köy düğünlerine katılmaksa İğneada tatiline değecek fantastik aktiviteler arasında en popüler seçenek olarak öne çıkıyor.

İğneada’ya Ne Zaman Gidilir?

Neşesini Trakya’dan, ışıltısını Karadeniz’den, samimiyetini doğasından alan İğneada’da ağırlıklı olarak tipik Karadeniz iklimi hüküm sürüyor. Yazları sıcak geçen beldenin kışlarında serin ve yağmurlu bir atmosfere denk gelebilmek mümkün oluyor. Tüm yıl açık belde otellerinde eşsiz bir dinlenceye erişmek için dilediğiniz vakitlerde beldeye gelebilmek mümkün oluyor. Karadeniz’den farklı olarak nisan, ekim ve kasım aylarında seyrek yağan yağmurlar, beraberinde eşsiz İğneada doğasının keyfine varabilmeyi mümkün kılıyor. İnsandan uzak, sakin ve huzurlu bir İğneada tatili planlıyorsanız; bu anlamda en ideal dönemleri ilkbahar ve sonbahar ayları oluşturuyor. Balık avcılığı, ATV safari, kano turu gibi aktivitelerden haz alabilmek de ancak tatil için bahar ve yaz aylarını tercih etmekle mümkün oluyor. Kış aylarında kapalı olan bazı yeme-içme mekanlarının yeniden açılması da yine nisan ayında gerçekleşiyor. Öte yandan su kaynaklarıyla ünlü beldenin kış aylarında dalgalı denizi ancak mayıs ayında duruluyor. Deniz ve güneşin en ideal dönemine denk gelebilmek, tatil planlarınızı haziran ve eylül ayları arasına yapmakla mümkün oluyor.

İğneada’ya Nasıl Gidilir?

Türkiye’nin kuzeybatı ucunda el değmemiş güzellikler barındıran İğneada, öte yandan erişimi kolay turizm merkezleri arasına dahil olarak meraklılarını şaşırtmayı başarıyor. Beldeye erişimin en konforlu yolunu ise havayolu ulaşımı oluşturuyor. Beldenin bağlı bulunduğu Kırklareli’nin henüz bir havalimanı bulunmuyor. Fakat İstanbul’a çok yakın ve Tekirdağ ile iç içe avantajlı bir konumda yer alan beldeye erişimin birden fazla pratik havayolu seçeneği bulunuyor. Kırklareli’nin şehir içi ulaşımda en büyük kolaylığı sunan beldeleri arasında yer alan İğneada’ya erişimin ilk yolu olarak Tekirdağ Çorlu Havalimanı öne çıkıyor. Çorlu Havalimanı ile İğneada arası mesafe 2 saat gibi kısa bir zaman dilimini kapsıyor. Çorlu Havalimanı’ndan kalkan servislerle İğneada’ya gelebileceğiniz gibi araç veya taksi kiralayarak otelinize erişebilmek de mümkün oluyor. Bir diğer yol olan İstanbul Havalimanı’nı tercih etmek de yine 2 saat gibi kısa bir sürede İğneada’ya erişebilmenizi mümkün kılıyor. İstanbul’dan İğneada’ya geçebilmek için şehirlerarası otobüs seyahatini tercih etmek gerekiyor. Ulaşım ve konaklama detaylarının bir araya gelerek oluşturduğu tatil paketlerinden yararlanarak İğneada tatilinize adım atmaksa tüm bu detaylardan kurtulmayı mümkün kılıyor.

İğneada’da Ne Yenir?

Türk ve dünya mutfağının seçme lezzetlerine denk gelebileceğiniz İğneada’da yeme-içme kültürünüze hitap edebilecek birçok seçenek yer alıyor. Herkesi müdavimi kılmayı başaran zengin yöre mutfağı ise yeni deneyimler elde edebilme imkanı sunuyor. Tatilinizi harika bir şekilde tamamlamak ve hayatın yoğun deneyimlerine enerji depolamak için Longoz balının aromatik lezzetini mutlaka deneyimlemeniz gerekiyor. Damak tadınıza hitap edebilecek diğer yöresel lezzetleri; Rumeli köftesi, cizleme, oğlak kebabı, bıldırcın, Arnavut ciğeri, Hıdırellez pilavı ve cılbır oluşturuyor. Kalkan ve palamut başta olmak üzere bölgenin tüm balıkları ise ayrıca denemeye değer lezzetler olarak öne çıkıyor.

İğneada’da Eğlence Hayatı Nasıldır?

Öğle saatlerinde başlayıp gecenin geç saatlerine kadar süren İğneada eğlence hayatı, popüler eğlence kültüründen ziyade dinlence odaklı seçenekler barındırıyor. Müzikli ve yemekli restoran kültürünün yoğun olarak yaşandığı beldenin kaliteli mekanlarında nitelikli vakit geçirmek, nostalik, duygusal ve romantik ambiyansları da beraberinde getiriyor. Beldenin hareketli ve özgür eğlencelerine ise kamp alanları ve tatil köylerinde rastlamak mümkün oluyor. Beraberinde bazı lüks belde otellerinde yer alan eğlence mekanları konuklarına özel hizmet sunarken bazıları dışarıdan konuk kabulü yapabiliyor.

İğneada’da Hediyelik Ne Alınır?

Korumayı başardığı dokusunda devam eden geleneklerin eşsiz ürünleri, İğneada’dan alabileceğiniz özel hediyeliklerin de başlıcalarını oluşturuyor. Alabileceğiniz en tatlı hediyelerin başında şifalı ve zengin Longoz balı ile ünlü Demirköy çileklerinden yapılan reçeller geliyor. En özel hediye olarak ünlü Trakya üzümlerinden üretilen şarap çeşitleri öne çıkarken; en anlamlı hediyeyi şifalı ve mis kokulu İğneada sabunları oluşturuyor. Kalıcı hediyeler alabilmek için beldenin ünlü noktalarından esinlenerek üretilen seramik eşyalar, takılar ve aksesuarlara göz atmanız gerekiyor.